Tarihe İz Bırakmak

Erdemliler hareketinin öncüsü olan Diyanet-Sen, Diyanet ve Vakıf görevlilerinin beklentilerini öncelemeyi, sorunlarıyla ilgili teşhisleri belirlemeyi ve teknik analizlerle çözüm önerisi haline dönüştürmeyi kendisine düstur edinmiş büyük bir ailedir. Diyanet-Sen yalnızca bir sivil toplum kuruluşu değil, Diyanet ve Vakıf hizmet kolunun sesi, nefesi ve en büyük güvencesidir.

Bu büyük aile, genel merkez yönetim kurulu üyelerimizden, teşkilatımızın bel kemiği olan şube başkanlarımıza, il ve ilçe temsilcilerimizden her bir üyemize kadar, herkesin emeği ve katkısıyla bugünlere geldi.

Ülkemizin demokrasisinin derinleşmesine ve özgürlük alanlarının genişlemesine sunduğumuz katkılarla birlikte, sendikal hakların, sosyal güvenlik haklarının ve ücret haklarının da aynı ölçüde artıp geliştiğini görmekten onur duyuyoruz. Kamu görevlilerinin bizden beklediği fark yaratan sendikacılık anlayışını, sahadaki güçlü duruşumuz ve eylemlerimizle gerçeğe dönüştürdük.

Kamu görevlilerinin Toplu Sözleşme hakkına sahip olması, Konfederasyonumuz Memur-Sen'in azim ve kararlılığının eseridir. Diyanet-Sen olarak biz, 2004 yılında hizmet kolumuzda yetkiyi alarak, Memur-Sen Konfederasyonumuzu Toplu Sözleşme masasına taşıyan ilk sendika olma onuruna eriştik.

Bu mücadele sayesinde:

Memur-Sen, genel kamu görevlileri için 1124 kazanım elde etmiştir.

Diyanet-Sen olarak hizmet kolumuzda 134 kalıcı ve hukuki kazanımın altına imza attık.

Bizim sendikacılığımız tabandan tavana yönelen bir perspektifle çalışır. Üyelerimizden, İşyeri ve ilçe temsilcilerimizden, şubelerimizden aldığımız verileri, hizmet kolu çalışanlarımızın beklentilerini ve önerilerini doğrudan Toplu Sözleşme ve Kurum İdari Kurulu masalarına taşıdık. Bu süreç, herkesin katkısını ve katılımını esas alan bir organizasyonun sonucudur. 27 yıllık mücadelemizde “İlklerin Sendikası” unvanını lafla değil, bizzat attığımız adımlarla hak ettik. Merhum Genel Başkanımız Ahmet Yıldız ve arkadaşları, din görevlilerine sendika yolunu açan öncü isimlerdir.

27 yıllık sendikal mücadelemiz sonucu Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası'nın çıkarılmasından, Vekil İmam-Hatip, Müezzin Kayyım ve Kur'an Kursu Öğreticilerinin kadroya geçirilmesine, Rotasyon sorununun çözülmesinden, Müftülere resmi nikah yetkisi verilmesine, İlahiyat ön lisans mezunlarının diplomalarındaki şerhlerin kaldırılmasından hastanelerde manevi danışman hizmeti sunulmasına, fazla çalışma ücreti ödenmesinden, gece nöbetine, Ramazan'da fazla mesai ücretinden eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğine kadar yüzlerce mali, sosyal ve özlük hakkının elde edilmesinde bu teşkilatın alın teri, emeği, imzası vardır.

Bizim misyonumuz sadece bir hakkı elde etmekle sınırlı değildir. Elde ettiğimiz her hakkın geleceğe daha güçlü devredilmesi için çalışıyoruz. Bu yüzden biz, Kalıcı İş ve Eylemlerin Sendikasıyız.

Ancak bizim asıl gayemiz; yalnızca maaş zammı konuşmak değil, Türkiye’nin manevi mimarları olan Diyanet ve Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarımızın toplumdaki itibarını en üst seviyeye taşımaktır. Çünkü biliyoruz ki, huzurlu, güvenceli ve itibarlı bir din hizmeti sunan çalışan, topluma çok daha iyi bir hizmet sunacaktır.

Bu kutlu yolda, üyelerimizin bize verdiği güç ve güvenle, yeni ilklere imza atmaya ve mevcut kazanımları koruyarak yeni kalıcı işler inşa etmeye devam edeceğiz. Diyanet-Sen çatısı altında omuz omuza verdiğimiz bu kutsal mücadele, dün olduğu gibi bugün de azimle sürecektir. Hep birlikte daha güçlü, daha adil ve daha müreffeh bir geleceğe yürüyeceğimize inancım tamdır.