Neslibey Özkan

neslibeyozkan@diyanetsen.org.tr
Köklere Tutunmak: Ailenin Yapısı, Korunması ve Geleceğe Taşınması Üzerine Düşünceler
Her akşam, çayın buharı göğe yükselirken, sofrada paylaşılan son lokma ile başlar ailenin hikâyesi. Aile; sevginin, değerlerin ve inancın doğduğu yerdir. Diyanet-Sen’in 17 Haziran 2025 tarihinde düzenlediği “Küresel Politikalar, Medya, Hukuk ve Ailenin Geleceği” başlıklı Aile Çalıştayı, bu kutsal yapının karşılaştığı tehditleri ve çözüm yollarını gündeme taşıdı.
Bu yazı; Kur’an’dan, sünnetten ve hayatın içinden süzülen örneklerle, hepimize ait bu ortak noktada bir yolculuk çağrısıdır.
1. Kur’an’da Ailenin Temeli
Kur’an-ı Kerim, aileyi hem huzurun hem de merhametin kaynağı olarak tanımlar. “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini var eden ve ikisinden birçok erkek ve kadın türeten Rabbinizden sakının...”(Nisâ, 4/1) ayeti, insanlığın aynı kökten geldiğini ve aile bağlarının ilahi temele dayandığını vurgular.
“...Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması da O’nun delillerindendir...” (Rûm, 30/21) ise evlilik bağının sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir huzur kaynağı olduğunu gösterir.
2. Sünnette Ailenin Yeri
Peygamber Efendimiz (s.a.v), aile hayatında örnek bir eş, şefkatli bir baba ve merhametli bir dede olmuş; “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” (Tirmizî, Menâkıb, 63) buyurarak ailede sevgi ve sorumluluğun önemini hatırlatmıştır.
Bir başka hadisinde, “Evlenin, çoğalın. Zira ben kıyamet günü ümmetimin çokluğu ile övüneceğim.” (İbn Mâce, Nikâh, 1) diyerek aile kurumunun devamlılığına ümmet ölçeğinde değer biçmiştir.
3. Günümüz Tehditleri ve Hayatın İçinden Gözlemler
Günümüzde aile; dijitalleşme, bireyselleşme ve medya aracılığıyla yayılan yüzeysel değerlerin baskısı altındadır. Diyanet-Sen’in çalıştayında da vurgulandığı gibi; artan boşanmalar, azalan çocuk sayısı ve zayıflayan iletişim bağları, bu kutsal yapıyı tehdit etmektedir.
Aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri, farklı ekranlara kilitlenmişken birbirlerinden uzaklaşmaktadır. Oysa aile demek; bir dua etrafında toplanmak, bir tebessümde buluşmaktır. Her akşam, babanın çocuğuna kısa bir ayet okuyup üzerinde konuşması, hem dinî hem de duygusal bağı güçlendirebilir.
4. Gelenekten Geleceğe Ailenin Yeniden İnşası
Geçmişte büyük aile yapısı saygı, dayanışma ve hürmete dayanıyordu. Günümüzde ise bireyselliğin ön planda olduğu bir çağdayız. Bu dönüşüm, gelenekle bağ kopmadan yönetilmelidir.
Teknolojiyi geleneğin hizmetine sunmak mümkündür. Büyükanneler torunlarına görüntülü aramada dua öğretebilir, anneler eski tarifleri bloglarda paylaşarak kültürü yaşatabilir. Bu da gösterir ki aile, yalnızca korunması değil; yeniden şekillendirilerek geleceğe taşınması gereken bir kıymettir.
5. Koruma ve Güçlendirme İçin Çözüm Yolları
Medya Okuryazarlığı: Dijital içerikler dikkatle seçilmeli, özellikle çocuklar internet ortamında yalnız bırakılmamalıdır.
İletişim ve Paylaşım: Günün en az bir öğünü birlikte geçirilmeli, aile içi diyalog haftalık olarak “aile meclisi” ile desteklenmelidir.
Dinî ve Ahlaki Eğitim: Kur’an ve sünnet ışığında bir aile eğitimi anlayışı benimsenmelidir.
Toplumsal Sorumluluk: Devlet ve sivil toplum, aileye yönelik destekleyici politikalar geliştirmeli; nafaka, boşanma ve çocuk hakları gibi konulara adaletli yaklaşımlar sunmalıdır.
Sonuç: Aile Giderse, Toplum Susar
Aile; ilk nefesin, ilk tebessümün ve ilk duanın mekânıdır. Onu korumak, yalnızca bir görev değil; bir şuur ve sadakat meselesidir. Kur’an ve sünnetin rehberliğinde, bu kadim yapıyı yaşatmak hepimizin vazifesidir. Çünkü aile sarsıldığında, sadece birey değil; toplumun bütün dokusu zarar görür.
“Allah’ım! Bizi ailemize karşı merhametli, çocuklarımıza karşı adil, büyüklerimize karşı hürmetli kıl. Evlerimizi Kur’an nuruyla aydınlat, kalplerimize muhabbet, sofralarımıza bereket, yuvalarımıza huzur nasip eyle. Ailelerimizi kötülüklerden koru, imanla örülü birliklerimizi daim eyle. Âmin.”
Efendimiz (s.a.v) buyurur “Mü’minlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâkça en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız da ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.”(Tirmizî, Rada, 11)
Neslibey Özkan
- Köklere Tutunmak: Ailenin Yapısı, Korunması ve Geleceğe Taşınması Üzerine Düşünceler
- İkinci Teşkilat Eğitim Çalışmalarımızla Hak Mücadelesini ve Dayanışmayı Güçlendirdik
- Sendikal Dayanışmanın Gücü: Diyanet-Sen'in Perspektifi
- Bizim Yolumuz Tartışmak Değil, Anlatmak ve Örnek Olmak!
- İnsanı Ayakta Tutan En Önemli Güç Gaye ve Hedefleridir
- Diyanet-Sen Bugünlere Kolay Gelmedi
- Sendika Hakkında Bilmeniz Gerekenler
- Sendikal Tavrımız ve Kazanımların Anlatılması
- Müminler Ancak Kardeştir
- Sendikal Eğitim
- İlim ve İhlasla Yola Devam