Değişim ve Doğru Adres

Değerli meslektaşlarım

14-20 Nisan tarihlerinde kutlu doğum haftasını hep beraber idrak ettik. Öncelikle geçmiş kutlu doğum haftanızı tebrik eder, milletimiz, ümmet-i Muhammed’e ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyor, bu hafta münasebetiyle program yapan teşkilatımızı ve DİB’i tebrik ediyorum. Bu arada 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları ve toplu sözleşme yasasının da başta DİB ve Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarına, Memur-Sen ailesine ve tüm kamu çalışanlarına hayırlı olması ve bol kazançlı kazanımlar getirmesini temenni ediyorum.

Bizler 2004 yılından itibaren aldığımız yetki ile bize emanet edilen temsil gücümüzü ve sorumluluğumuzu, geçmişte olduğu gibi bu gün de her alanda hissettirdik ve sizlerin desteğiyle inşallah hissettirmeye devam edeceğiz.

Sendikal anlayışımızın özeldeki amacı, DİB’de ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde çalışan personellerin hak ve hukukunu savunmak, sorun ve sıkıntılarını giderme ve refah düzeylerini arttırmaktır. Bir doktor hastasına en iyi reçeteyi yazabilmek için, onunla yüz yüze görüşerek sorunlarını dinledikten sonra yazabilir. İşte bizler de yaptığımız saha çalışmalarıyla çalışanlarla görüşerek muhatabı daha iyi tanıma ve sorunu birinci ağızdan alarak en doğru çözüm yollarını araladık ve böylece klasik ücret sendikacılığı anlayışını, çalışanların sorunlarına odaklı hizmet sendikacılığına dönüştürdük.

Evet, Memur-Sen ve Diyanet-Sen bugüne kadar çalışanların hak ve menfaatlerini, ilkeli, onurlu ve dürüst sendikal duruşuyla en iyi şekilde korudu. Bunun için kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri adına, sendikal alanda çözümün tek adresi Memur-Sen ve Diyanet-Sen dir.

Sendikal yapımızın ikinci amacı ülkemizdeki her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı mücadele etmek, ülke sorunlarına kafa yormak ve çözüm önerilerini sunmaktır… Bizler bu çalışmaları yaparken trenin vagonu olmak yerine lokomotif görevini yaparak kamuoyunu doğru yönlendirmeye çalıştık. Darbe günlüklerinin konuşulduğu ve planlarının yapıldığı günlerde Memur-Sen ailesi olarak meydanlara indik “kayıt yok, şart yok, egemenlik milletindir” sloganlarıyla büyük katılımlarla Malatya, Samsun ve Bursa illerimizde mitingler düzenledik ve bu mücadelemiz, ülkemizde tam demokrasi, özgürlük ve eşitlik sağlanıncaya kadar devam edecektir.

Değerli dostlar

Ülkemizde halen dindar nesil kavramından rahatsız olan bazı gruplar var. Özellikle 28 Şubat postmodern darbesiyle yıllarca irtica paranoyaları ile kaç neslin inanç bağlamında yok edildiğini bütün toplum gördü. Bugün eğer toplumsal cinnet ve kargaşa yaşanıyorsa, aile bağları zayıflıyor ve dağılıyorsa, şefkat ve merhamet duyguları kayboluyorsa bunun en büyük nedeni manevi değerlerimizden uzaklaşmamız ve uzaklaştırılarak yetiştirilen yeni nesiller değil mi? Memur-Sen (Eğitim-Bir-Sen) önergesi doğrultusunda 18.Milli Eğitim Şurasında ilk defa 4+4+4 eğitim sistemi konuşuldu ve bizler eksik yönler olmasına rağmen tam destekledik ve bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Bunun için bu dindar nesil kavramında rahatsız olan olsa olsa ancak 28 şubat zihniyetini taşıyanlar olur.

Bugün bin yıl süreceği iddia edilen, 5’li çeteninde içinde bulunduğu 28 Şubat Postmodern darbenin 15.utanç yılını geride bıraktık. Evet, o yıllarda adeta güneşli bir ülkede adaletsizliğin karanlığını yaşadık ve bugün ise bu darbeyi yapanlar, hesabını vermek için bağımsız yargının önüne çıkartılıyorlar. İnşallah adalet yerini bulacaktır…

Değerli meslektaşlarım

Bizler sizlerden aldığımız güç ve destekle üstlenmiş olduğumuz sorumluluğumuzu, sevgi ve güvenle layıkıyla onurlu sendikal mücadele içinde yorulmadan, yüksünmeden bugün ve yarınlara da ter akıtacağımızı belirtiyoruz. Bu vesile ile sendikamızın bugünlere gelmesinde emeği geçen başta merhum başkanımız Ahmet Yıldız’dan vefakâr, cefakâr ve fedakâr tüm teşkilat mensuplarımızdan Allah razı olsun diyor, ölenlere rahmet kalanlara sağlık ve afiyet diliyorum. Temsil ettiğimiz değerler uğruna verdiğimiz mücadelede başarılı olmamızı cenabı haktan niyaz ediyorum. Bir daha ki yazımızda görüşmek ümidiyle Allah’a emanet olun.