Diyanet-Sen Ömürlük Bir Davadır

Bundan 22 yıl önce Eyüp Sultan Hazretleri’in manevi huzurunda büyük bir davanın bakiyesini kendi hikâyesine dönüştüren adamlar, ömür verdikleri değerler uğruna o gün için küçük, bugün için çok büyük bir adım attılar. Geçmişi değersizleştirmeyi, halkı küçümsemeyi övünç haline getirenlere karşı; zoru yol, paylaşmayı erdem, kardeşliği azık yaparak Diyanet-Sen’in tohumlarını attılar. Sonra diyar diyar memleketi gezdiler. Ülkenin dört bir yanında milli manevi değerler için bedel ödeyenlere, bedel ödemeye hazır olanlara “Davamız tek, hikayemiz ortak şimdi birlik zamanı, bir araya gelme zamanı” çağrısında bulundular. Bir avuç gönüllünün çaldığı maya sendikacılığa farklı bir vizyon ve misyon getirdi, yeni sendikal varoluşun temelleri atılmış oldu.

İstikameti doğru olanın yolu zor olsa da ufku hep açık olur. Çünkü zaman, istikameti doğru, mücadelesi haklı olanlara güçlü bir gelecek armağan eder. Her doğru adım yarını tahkim eder, işi kolay kılar. Halis niyetle yola çıkanları, hep haktan ve haklıdan yana olanları Yüce Rabbim yalnız bırakmaz, bırakmadı da…

O güzel öncüler sendikaya, dünyevi haklarının aracısı, uhrevi hesaplarının kurtarıcısı gözüyle baktılar. Bu samimiyet iklimi ve dava bilinciyle eski sendikacılık söylemlerini kalıplarını yıktılar. Kamu görevlilerinin hak arama mücadelesini dar kalıplardan çıkarıp geniş ufuklara taşıdılar, sendikacılığı özgün bir bakışla yeniden şekillendirdiler. Dava bilinci ile örülmüş gerçekçi hedeflere bir bir ulaşarak, sendikacılığın aklını zenginleştirdiler, mücadele enstrümanlarını çeşitlendirdiler. Emek mücadelesini, tazelenmiş bir iklimde çözüm odaklı yaklaşımla ve kararlı adımlarla bugünlere taşıdılar. Biz genç sendikacılara dava bilincini, erdemli sendikacılığı öğrettiler.

Bizim davamız ve sendikacılık anlayışımız; hem hakkımızı hem halkımızı korumayı gerektirir. Biz bu örgütlü gücümüzü hep ümmetin, ülkemizin hayrı için kullandık kullanmaya da devam ediyoruz. Diyanetimize ve başkanımıza yapılan saldırılara da dur dedik. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması için basın açıklamalarımızla, gazete demeçlerimizle sürecin hızlanmasını sağladık.

Biz, hayatını dine vakf etmiş, irşad ve infaka ahdetmiş bir iradenin neferleriyiz. Diyanet-Sen sendikacılık tarihinde hep ilkleri başarmıştır. İlk din görevlileri sendikası olma payesi bizim.

Memur-Sen’in yetkideki besmelesi biziz. 17 yıllık yetkili sendika tarihimiz de,

%68’lik sendikalaşma oranıyla kamu görevlileri sendikaları arasında yakalanması zor bir orana ulaştık ve rekora imza attık.

Bir zamanlar bu ülkede Diyanet onca kadro açığına rağmen tek kadronun verildiği, teşkilat yasası bile olmayan derme çatma yönetmeliklerle yönetilen bir kurumdu. 2004 yılında yetkiyi almamızla birlikte çok güzel kazanımlara imza attık. Teşkilat yasamızın çıkarılmasından, ücretlerin iyileştirilmesine, kadro açığının büyük oranda kapatılmasından mesai ücretlerine, müftülere nikah kıyma yetkisinin verilmesinden kamuda kılık kıyafet serbestisinin elde edilmesine kadar bir çok kazanımın mimari olduk. Dini, milli, Ulusal ve genel tatil günlerinde din görevlilerinin mesai almasını sağladık Özellikle son 17 yılda gerek toplumu gerekse din görevlilerini ilgilendiren çok güzel kazanımlara imza attık.

14 Temmuz 2020’de gerçekleştirilen Olağanüstü kongremizde delegelerimiz yeni yönetimini ve yeni yol haritasını belirlemiştir. Şahsımı da Genel Başkan Yardımcılığı (Basın ve İletişimden Sorumlu) görevine layık göre delegelerimize bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Kuruluş ilkelerimizden aldığımız güçle yeni dönemde de gerek basın alanında gerekse diğer sendikal mevzularda üzerimize düşen sorumluluğu büyük bir aşkla kutlu bir sevdayla yerine getireceğiz.

Rabbim bizleri mahcup etmesin.