Genel Haberler
SOYKIRIM; ABD’nin Hem Uzmanlık Alanı Hem de En Büyük Yalanıdır
Memur-Sen olarak konuya; ABD’nin binlerce kilometre uzakta bir coğrafyada ve bir asrı aşan bir geçmişte 1915 yılında yaşananlara dair ilgisinin hukuken dayanaksız, bilgisinin ilmen yetersiz olduğu perspektifyle bakıyoruz.
Uzun yıllardır süregelen “bu yıl hangi ifadeyi kullanacak?”, “-sözde- soykırım ifadesini kullanacak mı?”, “ Radikal Ermenilerin beklentileri ve talepleri ne kadar karşılanacak?” soru ve sorgularıyla hem algı hem de ilgi yöneten ABD’nin bu yıl 24 Nisan’da –uzunca zamandır tercih ettiği- “büyük acı” ibaresi yerine “büyük yalan” tercihi kapsamında “soykırım” ifadesini kullanmasını; bilimsel, siyasi, diplomatik açıdan kabul etmiyor ve kayda değer bulmuyoruz.
Tarihin kademeli olarak tahrifini esas alan bir anlayışla hareket etmekten kaçınmayan bir stratejinin benimsendiğini ispatlayan “büyük acı” ve “soykırım” ifadeleri arasındaki tercih gelgitinin bu yıl “soykırım yalanı”yla tamamlanması; Türkiye merkezli jeo-politikte yaşanan değişimlere ve gelişmelere karşı cevap ver(eme)me durumunun da yansımasıdır.
Soykırım; ABD açısından kuruluşundan bugüne kendi ülkesinde ve dünyanın bir çok bölgesinde icra etmekten imtina etmediği uzmanlık alanıdır. Soykırım yoluyla işgale, sömürü yoluyla kaynakları ele geçirmeye dair emperyalist politikalarla hareket eden ABD; Vietnam’da, Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta doğrudan ve dünyanın bir çok ülkesinde vekalet verdikleri eliyle kan dökmüş ve can almıştır.
Ülke coğrafyasının yerleşik yerlilerine yönelik kapsamlı soykırım, siyahi vatandaşlarının insan onuruna yönelik saldırılar ve kültürel soykırım da dahil olmak üzere kuruluş sermayesi “soykırım” olan ABD’nin de Başkanının da 1915’e dair konuşma hakkı yoktur.
Türkiye’nin “ortak tarih komisyonu kurulması” teklifine destek vermeye yanaşmayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1915 olaylarına dair değerlendirmesini bilinçli şekilde ıskalayan, kendi ülkesinin tarihçilerinin konuyla ilgili söylemlerine kulak tıkayan devletin de o devletin Başkanının da söylediği sözün, kullandığı kavramın anlamı ve geçerliliği yoktur. Daha da ötesi gerçekle temas etmekten özenle kaçınan ABD’nin ve yöneticilerinin bizim ve milletimizin nezdinde itibarı dünde bugünde yoktur.
İnancımızın, medeniyetimizin, kadim değerlerimizin hayat bulduğu Anadolu’da “biz” kapsamındaki hiçbir devlet; kesin ve tartışmasız olarak “soykırım” fiilinin faili, iştirakçisi ve azmettircisi olmadı ve bundan sonrada olmayacak. Çünkü bizim inancımız ve ondan neşet eden insana dair bakışımız; “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş, bir insanı yaşatan bütün insanlığı yaşatmış gibidir” anlayışını esas alır.
ABD’nin ve özellikle de Başkanının Ermeni Diasporası'nın gönlüne/gözüne girme hedefiyle tarihe dair büyük yalan ve diplomatik zemine yönelik kapsamlı hezeyan üretme çabasını; anlamsız, ahlaksız ve akılsız bir tavır olarak görüyoruz. Biden'ın açıklamasını; ABD'nin güvenilmezliğinin tesciline, müttefik sıfatının tenkisine gerekçe sayıyoruz. Devletimizin ve hükümetimizin konuyla ilgili ABD'ye karşı tutumunu destekliyor, 1915 olaylarına yönelik duruşunu ve konumunu doğru buluyoruz.
ABD ve Başkanı şunu unutmamalıdır ki; İnancımız, medeniyetimiz ve tarihteki hiç bir devletimiz yalanla dahi “soykırımla” ilişkilendirilemez. ABD ve Başkanı, tarih konusunda akreditasyon kurumu ya da öznesi değildir. Hepsinden önemlisi Türkiye’de eski Türkiye değildir.
Türkiye’nin yetkili emek örgütü ve yetkin sivil toplum örgütü Memur-Sen olarak; Türkiye’nin yönünü değiştirmeye, gücünü eksiltmeye, bölgede ve yerkürede yürüttüğü insani faaliyetleri engellemeye dönük her tür girişime karşı nasıl mücadele etmişsek bu konuda da hem fiili hem de fikri zeminde milletimizin hukukunu, ecdadımızın onurunu, medeniyetimizin ve tarihimiziz ahkamını korumakta da aynı şekilde kararlı, öncü ve paydaş olacağız.
Genel Haberler
- 2024 Nisan KİK Görüşmeleri Başladı
- Diyanet-Sen “Türkiye” İsmine Sahip Çıktı
- 23 Nisan Milli İradenin Tescilidir
- Genel Başkan Yıldız’dan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a Ziyaret
- Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun
- Kur’an’ın Kadrini Bilmek, Kadir Gecesini İdrak Etmenin Yoludur
- Diyanet-Sen Tüzük Kurultay İlanı
- Yıldız: “1. Dereceye Yükselen Herkese 3600 Ek Gösterge Verilmelidir”
- Yaşatmak İçin Ölenlerin Destanı: Çanakkale Zaferi
- Genel Başkan Ali Yıldız Konya Şube’nin Teşkilat Buluşmasına Katıldı
- Vakıflar Genel Müdürü Aksu’ya Ziyaret
- Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın
- MBSTS’ye Giren Üyelerimizin Yanında Olduk
- Hoş Geldin Manevi Fırsatlar Ayı Ramazan
- Yıldız: CHP, Memurların Masada Kazandığı Toplu Sözleşme İkramiyesi Hakkını Mahkemede Ellerinden Aldı
- 2 Milyondan Fazla Memuru Mağdur Eden CHP Protesto Edildi
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Soykırıma Direnen Filistinli Kadınlar Hayat Mücadelesi Veriyor
- CHP Eli, ANAYASA Mahkemesi Kararıyla Emek Korunmuyor, Emekçi Kaybediyor
- CHP Eli, Anayasa Mahkemesi Kararıyla Memurun Parasına El Konuldu!
- Asırlık Çınar Diyanet İşleri Başkanlığı Hizmetlerine Devam Ediyor
- “28 Şubat ile Yüzleşilmeli, Mağduriyetler Giderilmelidir”
- Diyanet-Sen Somut Deliller ile Ortaya Konulmayan Disiplin Cezasını İptal Ettirdi
- Diyanet-Sen 49. Başkanlar Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi
- Memur-Sen 8. Türkiye Buluşması Gerçekleştirildi
- Berat Gecesi Müslümanların Önünde Açılmış Bir Fırsat Kapısıdır