Genel Haberler
Gençliğimize Sahip Çıkalım
Bayraktutar: "Gençliğimize sahip çıkmadığımızda toplumun saldırgan katmanları tarafından gençliğin hedef alınacağı bilinmelidir."
Camiler ve Din Görevlileri haftası münasebetiyle yazılı bir basın açıklaması yayınlayan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar; ‘ İman ve İslam motifli kıymetli günlerimizden bir tanesi olan bu özel günün kısıtlanarak, sıkıştırılmasını tasvip etmiyoruz. Din Görevlileri haftasının ayrı, camiler haftasının ayrı kutlanmasını istiyoruz. Öğretmenler günü, Anneler günü gibi sayısız gün varken, toplumun yol göstereni olan din görevlilerimizin gününün de özel bir tarihle kutlanması konusunda kararlıyız’ dedi.
Sadece cami ve gençlik modeli üzerine düşünmek yerine, kendilerini sürekli geliştiren, günümüz Türkiye’sinde çoğalmış olan cami ve din görevlilerinin sayısına da bakarak öz eleştiri yapma cesaretini kendimizde bulabilmeliyiz. Camilerin yanına insanı merkeze alan okuma salonları oluşturulmadığı müddetçe, dünyayı iyi anlayan ve insanı iyi anlayan imamlara ihtiyacımız olduğu bilinmelidir.
Kitabın, kütüphanenin olmadığı bir dönemde, kulaktan dolma bilgilerle şekillendirmeye çalıştığımız gençlik aksak ve kırılgan zayıflıkta olacaktır. Din görevlilerinin donanımını dile getirirken hergün kendilerini inşaa eden imamlara ihtiyacımız var. Türkiye’nin, dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim gören kişilerin Cuma namazında söz konusu imamlarımızın cemaati olacağı gerçeğiyle hareket eden imamlar, bilgi ve donanım noktasında doyurucu olmak için fazlasıyla efor sarf etmeliler.
Günümüz gençliğinin teknolojik bilgilendirmelerini de dikkate aldığımızda, her söylenenin doğru kabul edilmediği, söylenilenin araştırıldıktan sonra doğru yada yanlış olduğuna karar veren gençliğe yaklaşırken, bir elması işler gibi, bir altına şekil verir gibi yaklaşmalıyız.
Bayraktutar'ın açıklaması şöyle:
Peygamber Efendimizin hicretten sonra Medine’de inşa ettiği cami, hem sosyal hayatın hem de dini hayatın merkezi olmuştur. Müslümanlar nereye gitmişlerse hayatlarını inşa için önce bir cami yaptırmışlardır. Cami mimari bir yapı olmanın çok ötesinde bir gelenek, bir hayat tarzı ve bir dünya algısıdır. Bu sebeple yaşamın ilk basamaklarını tırmanan gençliğimizi, daha donanımlı ve inanç düsturlarına daha bağlı bir şekilde yetiştirmek için toplumun bütün katmanları olarak hassas bir şekilde çalışmalıyız.
Cami kültüründe yetişen bir gençlik medeniyet hakikatinin bir toplum üzerinde yansımasıdır. İslam’da toplumunun hakikat anlayışını cami temsil eder. Hayat, hakikat ve medeniyet,onun kubbesi altında birleşmiştir. Böylelikle cami kubbesi altında idrak edilen hakikat, gök kubbe altında medeniyete dönüşmektedir. Gençliğin medeniyet oluşumunu tamamlarken ana kaynaklarımızdan bir tanesi olan Kur’an başvurulması gereken ilk kaynaktır.
Cami bir yanıyla zaman ve coğrafyaların özelliklerini sanat diliyle anlatırken öte yandan ilahi kaynaktan beslenen bir estetiği hem yeniden inşa etmekte hem de nesilden nesile taşıyıp ebedileştirmektedir. Kendi coğrafyamızda gençliğin cami ve ibadet konularında daha da bilinçlenmesi için çalışan din görevlilerimizin, yaşamın her alanında daha hissedilir yarınlar için gençliğin inşasını ümmet, tarih, geçmiş ve bugünün analizini iyi yapan bireyler yetiştirmekten ileri geldiğini unutmamalıdır.
Gençliğimize sahip çıkmadığımızda toplumun saldırgan katmanları tarafından gençliğin hedef alınacağı bilinmelidir. Bugün ülkemizin belli bölgelerinde kandırılmışlık hissi ile kendi devletine taş atan, kendi devletine saldırılarda bulunan gençliğin durumunu değerlendirirken öz eleştiri yaparak yarınlar için daha temkinli çalışmalıyız.
Müslüman, ancak Rabbinin huzuruna durduğunda iç dünyasında derinlik yaşar. Bu huzur sanki mihrabta tecessüm etmiştir. Namaz kılan mihraba ne kadar yakın olursa o kadar çok sevap kazanmıştır. Müslüman camiye adım attığı andan itibaren ibadettedir. Çünkü cami, diğer tüm çağrışım ve işlevlerinin dışında her şeyden önce bir ibadet mekânıdır. Camiye abdestli girmenin anlamı bu noktada ortaya çıkar. Burada inşirahların en büyüğü yaşanır, gönül huzur bulur. Buraya bir daha çıkılmayacakmış gibi girilir. Bu sebeple namaz ve duayı ötelemeden, ölümün yaşının olmadığını idrak ederek hassas bireyler yetiştirmek için üzerimize düşeni yapmalıyız.
Diyanet-Sen Genel Merkezi olarak Camiler ve Din Görevlileri haftamızın hayırlara vesile getirmesini Cenab-ı Allah’tan diliyorum.
Genel Haberler
- Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun
- Kur’an’ın Kadrini Bilmek, Kadir Gecesini İdrak Etmenin Yoludur
- Diyanet-Sen Tüzük Kurultay İlanı
- Yıldız: “1. Dereceye Yükselen Herkese 3600 Ek Gösterge Verilmelidir”
- Yaşatmak İçin Ölenlerin Destanı: Çanakkale Zaferi
- Genel Başkan Ali Yıldız Konya Şube’nin Teşkilat Buluşmasına Katıldı
- Vakıflar Genel Müdürü Aksu’ya Ziyaret
- Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın
- MBSTS’ye Giren Üyelerimizin Yanında Olduk
- Hoş Geldin Manevi Fırsatlar Ayı Ramazan
- Yıldız: CHP, Memurların Masada Kazandığı Toplu Sözleşme İkramiyesi Hakkını Mahkemede Ellerinden Aldı
- 2 Milyondan Fazla Memuru Mağdur Eden CHP Protesto Edildi
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Soykırıma Direnen Filistinli Kadınlar Hayat Mücadelesi Veriyor
- CHP Eli, ANAYASA Mahkemesi Kararıyla Emek Korunmuyor, Emekçi Kaybediyor
- CHP Eli, Anayasa Mahkemesi Kararıyla Memurun Parasına El Konuldu!
- Asırlık Çınar Diyanet İşleri Başkanlığı Hizmetlerine Devam Ediyor
- “28 Şubat ile Yüzleşilmeli, Mağduriyetler Giderilmelidir”
- Diyanet-Sen Somut Deliller ile Ortaya Konulmayan Disiplin Cezasını İptal Ettirdi
- Diyanet-Sen 49. Başkanlar Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi
- Memur-Sen 8. Türkiye Buluşması Gerçekleştirildi
- Berat Gecesi Müslümanların Önünde Açılmış Bir Fırsat Kapısıdır
- Yeni Türkiye Yüzyılında Diyanet İşleri Başkanlığı Çalıştayı Gerçekleştirildi
- Yıldız: Hakkı Hayata Hakim Kılmak İçin Sendika Diyoruz
- Diyanet-Sen’in Kurucularından Remzi Sarıoğlu’nu Rahmetle Anıyoruz
- Denetleme Kurulu 2023 Yılı 2. Dönen Denetimini Gerçekleştirdi