Diyanet-Sen Yeni Hedeflerle Yoluna Devam Ediyor

​AK Parti Konya Milletvekili ve Eğitim-Bir-Sen Eski Genel Başkan Vekili Halil Etyemez “Türkiye önemli bir süreçten geçti ve halkımız geleceğe gideceği yolu referandumda evet diyerek belirledi” dedi.

Diyanet-Sen Ankara 3 Nolu Şube İl Divan Toplantısı Diyanet-Sen Genel Merkezi Ahmet Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya AK Parti Konya Milletvekili ve Eğitim-Bir-Sen Eski Genel Başkan Vekili Halil Etyemez, Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Genel Başkan Yardımcıları, Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Fevzi Mercan, Çankırı Şube Başkanı Osman Doğan, Ankara 3 Nolu şubeye bağlı ilçe temsilcileri ve yönetimleri katıldı.

Divan Başkanlığını Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Gür’ün yaptığı toplantıda konuşan AK Parti Konya Milletvekili ve Eğitim-Bir-Sen Eski Başkan Vekili Halil Etyemez “Türkiye önemli bir süreçten geçti ve halkımız geleceğe gideceği yolu referandumda evet diyerek belirledi” dedi.

Türkiye’nin Avrupa’nın Hayır’ı Evet’ten büyük gösterme çabalarının nafile uğraşlar olduğuna dikkati çeken Etyemez “Biz evet vereni de hayır vereni de kucaklayıp yolumuza devam etmek zorundayız. Bizim en büyük gücümüz kardeşliğimiz birlik ve beraberliğimizdir. Bizi ayrıştırmaya çalışan onca güce karşı en güzel cevap budur.” İfadelerine yer verdi.

15 Temmuz darbe kalkışmasının 17-25 Aralık olaylarının iyi okunmamasından kaynaklandığını aslında darbenin bu tarihte başladığını belirten Etyemez “O günlerde bunu ülke olarak iyi okuyamadık. 15 Temmuz Darbe kalkışması daha önceyi anlayamadığımızdan kaynaklandı. 15 Temmuzda millet olarak yeniden diriliş destanı yazdık. Çanakkale’de yedi düvele karşı duran o ruh 15 Temmuz’da hainlere dur demesini de bilmiştir. O gece destan yazan milletimize o gecenin manevi kahramanları siz değerli din görevlisi kardeşlerime gösterdiğiniz olağanüstü çaba için adanmışlığınız için tekrar tekrar teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Diyanet-Sen Yeni Hedefleri İle Yoluna Devam Ediyor

Diyanet-Sen’in kurulduğu 1998 yılından beri ilkelerinden taviz vermeden, önce din görevlisi olduğunu asla unutmadan Hilf’ül Füdul’u kendine örnek alarak yoluna devam ettiğini hatırlatan Bayraktutar “Bizi bu kutlu yolculuktan kimse alıkoyamaz. Bizim amacımız din görevlilerine hizmettir. Halka hizmet Hakk’a hizmettir düsturuyla hareket ediyoruz. Yeni hedeflerimizle yeni projelerimizle Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarımıza yeni ufuklar açma yeni kazanımlar sunma gayreti ile yolumuza devam ediyoruz.” Diyerek konuşmasına şöyle devam etti:

Bir kitle için haklarını koruyan ve artıran güç,

Bir millet için umut,

Bir ideal için öncü,

Hakka ve hakikate doğru yolcu olmuşsanız eğer yükünüz ağır, işiniz zor demektir. Evet, Memur-Sen’in, Diyanet-Sen’in yükü ağır ve işi zor. Ancak biz bu zorlukları bilerek ve göze alarak bu işe baş koyduk. Karda kışta ülkemin en ücra köşesindeki imamın derdiyle dertlenmek sorunlarına çözüm olmak için yola çıktık. Ter akıtmadan, bedel ödemeden kazandığımız, kolay elde ettiğimiz hiçbir şey yok. Ailemizden, eşimizden, çocuklarımızdan yoksun kalarak, kişisel hayallerimizden vazgeçerek sendikacılık yapıyoruz. Emeğimizle, alın terimizle kazandığımız için rakip tanımıyoruz. En samimi duygularımızla ihlasla çalışarak bu günlere geldik. Rabbim bizi hiç mahcup etmedi. Şükürler olsun 13 yıldır Diyanet-Sen yetkili sendika ve Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem önceki dönemlerle karşılaştırıldığında Din Görevlilerinin Altın Çağı olmuştur.

Saykılı: Diyanet-Sen Gerçek Bütünleşmenin Adıdır

Toplantılarda üyelerine hitap eden Diyanet-Sen 3 Nolu Şube Başkanı Zeki Saykılı Diyanet ve vakıf çalışanlarının sendikamıza büyük bir destek verdiğine dikkati çekerek “Bu destek normal bir teveccühü aşan niteliğiyle gerçek bütünleşmeyi ifade etmektedir. Diyanet-Sen’e aidiyet, demokrasi ve kalkınma yolunda tüm kaynaklarını harekete geçiren Türkiye ideali etrafında gönüllü, bilgili, katılımcı bir seferberliğin derlenip toparlanarak bütünleşmesi sonucudur. Aynı bilinç ve sorumluluğumuzun artarak sürmesi, birlikteliğimizi daha güçlü ve anlamlı kılacaktır. Sayısal olarak kendimizle yarıştığımız ortamlarda bile olgunluk sınırımızı aşmadık; vakur, mütevazı duruşumuzu bozmadık, bozmayacağız.” Dedi.