Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

Cumhuriyet, emperyalist ve sömürgeci Batılı ülkelerin yok etmek amacıyla giriştikleri devletin yeniden dirilişidir. Kökleri tarihin derinliklerine uzanan devletimizin kendini yeniden var etmesidir. Bin yıllara sâri devlet geleneğimizin, tahakkümü ve mandayı dayatan Batı uygarlığına karşı büyük bir meydan okumasıdır. Aziz milletimizin malını ve canını ortaya koyarak verdiği kurtuluş mücadelesinin ve destansı zaferin kurumsallaşmasıdır. Şartlar ne kadar çetin olursa olsun, bu meydan okumanın ilelebet süreceğinin dosta düşmana ilan edilmesidir. Ve bu meydan okuma 102 yıl sonra bugün, daha da müşahhas hale gelmiştir.

Cumhuriyetimizin 102 yıllık tarihi, düşman güçlerin gizli-açık saldırılarına verdiğimiz karşılıkların, yaşadığımız iniş-çıkışların ve her inişte yeniden doğrulmamızı mümkün kılan azmin de hikayesidir. Siyasi çıkmazlardan toplumsal kırılmalara, ekonomik krizlerden terör saldırılarına kadar sayısız tehlike bertaraf edilmiştir. Devlet adına maruz kaldığı baskılara rağmen milletimiz itidalle ve sabırla o puslu dönemlerin geride kalmasını beklemiş, yeri geldiğinde ise cesaretle ve kararlılıkla yönetime mührünü vurmuş, puslu dönemlerin kirli aktörlerine hak ettiği cezaları vermiştir. 27 Mayıs’tan 12 Eylül’e, 12 Mart’tan 28 Şubat’a, 27 Nisan’dan 15 Temmuz’a kadar millet iradesinin gasp edilmeye çalışıldığı kanlı ve kirli dönemlerden geçtik. 12 Eylül ve 28 Şubat’ın aktörlerinden hesap sorulurken 15 Temmuz cuntasını suçüstü yakaladık. Toplumsal karışıklıklardan, ekonomik krizlerden, terör örgütleri ve terör saldırılarından medet uman şer odaklarının da hevesi kursaklarında kaldı. Badire üzerine badire atlatan ülkemiz, bugün devlet-millet birlikteliğiyle kolları dünyanın dört bir yanına uzanan küresel bir aktör hâline gelmiştir.

Artık tarihin ivme kazandığı bir dönemden geçiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada birlik beraberlik ve kardeşlik iklimi ülkenin her yanına yayılmıştır. Milletimizin birliğini içeriden ve dışarıdan hedef alan sinsi saldırıların açtığı yaralar sarılmış, hasar giderilmektedir. Bu kıymetli süreç, Cumhuriyet’in birlik, dirayet ve kardeşlik ruhunu mümkün olan en berrak hâliyle yansıtmaktadır.

Bununla birlikte iç cepheyi tahkim ettikçe ateş çemberinde oyun kuruyoruz: Suriye’nin ayağa kalkması için sahadayız; İsrail’i sınırlayan denge unsuruyuz, Irak başta olmak üzere bölgeyle ilişkileri derinleştiriyoruz. Bu durum, içerideki birliğin dışa vuran kudretidir. Yeri gelmişken Gazze başta olmak üzere işgal altındaki topraklarda Filistinlilerin maruz kaldığı zulme karşı sergilenen duruş da köklü devlet geleneğimizin olağan refleksi olarak okunmalıdır. HAMAS’ın, vatanını savunan direniş örgütü olarak kabul ve ilan edilmesi, Filistin’in varoluş mücadelesini sahiplenmek ve savunmak olduğu gibi, İsrail’i destekleyen küresel şer şebekelerine verilen apaçık bir mesajdır. 29 Ekim 1923’te yakılan meşale, küresel şer şebekelerini bugün de ürkütmeye devam ediyor.

Memur-Sen ve Diyanet-Sen ailesi olarak Cumhuriyetimizin 102. Yılını kutluyoruz. Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor; ülkemizin istiklal ve istikbal mücadelesinde canını ortaya koyan aziz şehitlerimizi, vefat eden gazilerimizi rahmetle ve Fatihalarla yad ediyor, hayatta olan gazilerimize dua ve minneti borç biliyoruz.